Türkiye Cumhuriyeti Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivi (BOA) 2771 Numaralı Mirhev (İmerhev) Sancağı Nüfus Defteri’nde sancağa bağlı 20 köye ait nüfus bilgileri yer almaktadır. 1834-1835 senesinde İmerhev sancağına bağlı bir köy olan Hevzuril’de 18 hane, 57 nüfus erkek yaşamakta idi. Bu sayımda kadınların isimleri yazılmamıştır. Sayım sırasında yaşayan erkekler, baba adları, fiziksel özellikleri ve yaşları belirtilerek yazılmıştır. Sayımın bitim tarihi sonrasında 1835-1839 yılları arasında doğan ve ölenler ise kırmızı harfler ile fevt ve tevellüd ifadesi ile not düşülmüştür. Nüfus defterleri tanzim edilirken genel itibariyle sülale adları yazılmasına dikkat edilmiş iken İmerhev sancağının birçok köyünde sülale adları yazılmamıştır. Bu sayımda Hevzuril köyünde belirtilen iki sülale sadece Davladze ve Gamreklidze’dir. Diğer ailelerin nüfus memuruna sülale adlarını belirtmediğinden veya memurun dikkatsizliğinden dolayı diğer sülale adlarının yazılmadığını düşünmekteyiz. Köy Osman Bey ve Hüseyin Bey’in idaresinde olduğu için Hisse-i Mirliva-i Osman ve Hisse-i Mirliva-i Hüseyin olarak iki kısım olarak kayıt altına alınmıştır. 2. Hanede mukim Molla Süleyman nüfus sayımının yapıldığı tarihte aynı zamanda İstanbul’da ilim tahsil etmektedir. Köyün en yaşlısı 80 yaşında ak sakallı Hüseyin bin Muti’dir. Bu nüfus sayımına göre aileler köyün yerlisidir. Defterin en sonunda yer alan 32,33,34,35,36 kişiler ve aileleri ise 1837 yılında başka bir yerden köye yerleşmiş olup geldikleri yer belirtilmemiştir.
(Not: Bin kelimesi oğlu anlamında olup kendinden sonraki gelen ismin oğlu anlamı vermektedir. Örneğin: İsmail bin Ali-Ali’nin oğlu İsmail demektir. Metinde geçen tüvana kelimesi, güçlü kuvvetli, yekçeşm tek gözü yok, şabb-ı emred yeni delikanlı, müsinn askere alınma yaşı geçmiş, amed başka bir yerden gelme anlamında kullanılmaktadır. Belgede geçen sin ifadesini günümüz anlamıyla yaşı, tevellüd ifadesini doğumu, fevt ifadesini vefatı olarak yazdık. Nüfus sayımından sonra doğan ve ölenlerin tarihlerini miladi takvim olarak belirttik.)



Değerlendirme
Bu sayımda Çağlıyan köyünde belirtilen iki sülalenin sadece Davladze ve Gamreklidze olmasının nedenleri olarak nüfus memuruna sülale adlarını belirtmediği gibi memurun dikkatsizliğinden dolayı diğer sülale adlarının yazılmamış olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca nüfus sayımında köy hane sayısının 18 olması ve köyümüzün şu anki hane sayısının 100 den fazla olması düşünüldüğünde 1834-35 yıllarından sonra bir çok sülalenin köy dışından gelerek Çağlıyan köyüne köyüne yerleşmiş olabileceği değerlendirilmektedir.
Teşekkür Mesajı
İlk kez paylaşılan bu çalışmayı bizimle paylaşan tarihçi yazar sevgili Murat Kasap‘a teşekkür ederiz.