2005 Yılı Çağlıyan Köyü Yayla Yolculuğu
2005 yılında Almanya’dan memleketi Artvin, Şavşat, Çağlıyan köyüne gelen Atila Özcan Davladze o yıllarda kamerasıyla çektiği görüntüler ile bize geçmişe götürüyor.
Belgesel tadındaki videoda 2005 yılı Çağlıyan köyü yaylası, türkülere konu olan Guda’nın arabasıyla yayla yolcuğu ve o dönemde yaylada yaşam öne çıkmaktadır.
www.cagliyankoyu.com
2005 Yılı – Ezgilerle “Çağlıyan Köyü”
İmerhev’e ait repertuvarlarıyla dikkatleri üzerine çeken Erol Alkan ve Osman Özcan 2005 yılından günümüze hayatımıza renk katmaya devam ediyor. Gürcü geleneklerinde yer alan ve belli günlerde bir aileye misafir olarak eğlenilen sohbet edilen toplanmalara “Mokriloba” denmektedir. 2005 yılına ait bu kayıtlarda “Mokriloba” geleneği yansıtılmaktadır. www.cagliyankoyu.com
2005 Yılı – Beltiyet’te Yaşam
2005 yılında Atilla Özcan Davladze tarafından çekilen bu video da Beltiyet, ahşap mimari yanında mahallelinin toplanarak sohbetler ettiği yer olan ve “Tembelhane” olarak isimlendirilen alan ile öne çıkmaktadır. Lakin bir yıl sonra 28 Eylül 2006 tarihinde Beltiyet’te çıkan yangın sonrası görüntülerde yer alan mahallede bulunan 12 ahşap ev tamamen yanacak ve bu elim olayda Ahmet BÜLBÜL isimli köylümüz hayatını kaybetmiş olacaktır. Yanan bu ahşap evlerin yerini günümüzde betonarme yapılar almıştır. Videoda günümüzde hayatta bulunmayan bir çok değerimiz yer almaktadır. Hayatını kaybedenlere tekrardan Allah’tan rahmet dileriz. www.cagliyankoyu.com
Teşekkür Mesajı
Geçmişe yolculuk albümünde eski albümlerini bizlere açan Yaşar Süleyman Yazıcı, Şinasi Yılmaz, Atila Özcan, Çetin Alkan, Ali Gül, Çağlar Özkan, Musa Bilir, Fevzi Bilir, Tamer/Yener Gül, Semih Melih Tekin, Adil Saraç, Çetin Tekin, Ercan Demiral ve adını burada zikretmeyi unuttuğumuz tüm dostlara Çağlıyan köyü ailesi olarak teşekkür ederiz.
Çağlıyan Köyü Yaylası Yol Yapımı

Yayla yolu için o kadar emek sarfedildi, zahmetlere katlanıldı ve çile çekildi ki… ama yol yapılınca unutuluverdi tüm eziyetler, umutlu bir gelecek hayal edildi her zaman yayla için; fakat olmadı… Herkes elini, ayağını bir bir çekiyor o yollardan, yaylasından, geçmişinden helallik istemeden belki de…. Terkediyorlar gemilerini yanlarına sadece tozlanmış anılarını alarak. Bakakalıyorlar umutsuz ve çaresizce geçmişlerine, çok bilinmeyenli denklem çözer gibi… Bu arada herkes kendi devrimini gerçekleştiriyor, bir çağ kapatıyor sessiz sedasız, ağlamaklı bir geçmişe içten haykırarak. Açılan çağ var mı peki? Yoksa tüm bunlar şatafatlı bir jübile maçından ağlayan, renksiz kareler mi “geçmişimi istiyorum!” diye yalvaran…
Yaşar Yazıcı

Merbedav Kıraathanesi
Çevre köylerin merkezi konumunda bulunan kıraathane de her sabah diğer köy servisleriyle toplanılır burada bir çay molası verilirdi. Şuan kapalı olan kıraathane geçmiş yıllarda hiç boş kalmazdı.
